Otel çalışanları olarak otelinizde konaklayan misafirlerle işiniz gereği her zaman iyi ilişkiler içerisinde olmanız gerekiyor.Bu ilişkilerin ne düzeyde ve nasıl olması gerektiği otel yönetimi tarafından verilen eğitimlerle,yayınlanan talimat ve prosedürlerle personele öğretilir.Amaç kaliteli bir hizmet vermek olduğu için misafir ve personel arası ilişkiler otel açısından büyük önem taşır.
Otel çalışanı olarak misafirlerle olan ilişkilerde mutlaka otel yönetiminin istediği doğrultularda iletişimde olmak gerekir.Aksi takdirde başta personel olmak üzere otel yönetimi çeşitli olumsuzluklarla karşılaşabilir ve zarar görebilir.
Misafirle birebir diyalog içerisinde olan personeller tüm hareket,davranış ve konuşmalarına dikkat etmelidir.Asla misafirle laubali hareket ve konuşmalar yapılmamalıdır.Otel içerisinde gelişen olumsuz olaylar gibi misafirlerin duymaması gereken olaylar misafirlerle paylaşılmamalı ,yorum yapılmamalı.
Bazı misafirler kendilerine hizmet veren personelle çok yakın ilişkiler kurarlar hatta bir sonraki tatillerinde bile sırf bu personeller için aynı oteli seçerler.Otelden ayrıldıklarında bile bu personellerle görüşmeye devam ederler.Çoğu zaman bu ilişkiler çok iyi yönde otel için etkili ve faydalı olur ve misafir sürekli aynı oteli tercih eder.
Personeller millet olarak bazı misafirleri pek sevmezler.Rus,İsrail,Belçika ve Türk misafirler sevilmeyen misafirler içerisinde yer alır.Elbetdeki bu misafirler içerisinde iyi olanları var.Ancak genel olarak otellerde meydana gelen olaylara bakıldığında bu milletlerden olan misafirler ön sıralarda yer alır.Personel her ne kadar ön yargılı davranmak istemesede mutlaka içinde bir yargı vardır.Bu yargı belli edilmez ancak en ufak bir olayda ortaya çıkar.
Peki bir personel bir olumsuzluk karşısında ne yapması gerekir,gerçi bu durum tüm otellerde eğitim olarak personele verilmektedir.Birde kısaca biz söyleyelim.
Bir olumsuzluk anında personel kesinlikle misafir ile tartışmaya girmemeli,olayı bir üst amirine bildirmeli ve olayı onlara tüm yönleri ile anlatmalı,gerekirse amirleri tarafından görev yeri değiştirilmeli ve olay amirleri tarafından çözülmeli.Yaşanan olumsuzluktan sonra misafirle karşılaşılırsa kesinlikle tavır alınmamalı,güler yüzlü olmalı ve selam verilmeli.
Ürünü hizmet hammaddesi insan olan bir sektörde daima anlayışlı,güleryüzlü , işini doğru ve dürüst bir şekilde yapan bir personel olmalıyız ki kazanan daima biz olmalıyız.
24 Ağustos 2012 Cuma
21 Ağustos 2012 Salı
DİNLEYİCİ OLMAK
Dinlemek başkaları ile iletişim kurmak için gerken en temel yetenektir.
İyi bir dinleyici olmanın faydaları
İyi bir dinleyici olmanın faydaları
Karşınızdaki insana değer verdiğinizi ve onu anladığınızı gösterir. Böylece insanlar sizinle
konuşmaktan mutluluk duyarlar ve size daha fazla açılmaya başlarlar.
Karşınızdaki sizin onu olduğu gibi kabul ettiğinizi ve daha özel konulara girmek isterse
güvenebileceğini hisseder.
Kendini güvende hisseden kişi derinlerde yatan duygularını anlatabilir, bu duyguların
nedenlerinden bahsedebilir ve alternatif seçeneklerini paylaşarak kendi iç dünyasını keşfedebilir.
Dolayısıyla iyi bir dinleyici olmak karşınızdaki kişiye iyileştirici bir etki yapar.
Başka insanlara karşı duyduğumuz rahatsızlıkları ve gerginliği azaltır, çünkü bu yolla insanları
daha iyi anlamaya başlarız. Anlamak ise affetmek demektir.
Ayrıca başka insanlar hakkındaki yargılarımızı azaltır çünkü başka insanların yaşamlarının
gerçekten nasıl olduğunu gerçekçi olarak keşfetme imkan sağlar.
Daha anlamlı, daha yardımcı ve daha yakın arkadaşlıklar kurulmasını sağlar.
konuşmaktan mutluluk duyarlar ve size daha fazla açılmaya başlarlar.
Karşınızdaki sizin onu olduğu gibi kabul ettiğinizi ve daha özel konulara girmek isterse
güvenebileceğini hisseder.
Kendini güvende hisseden kişi derinlerde yatan duygularını anlatabilir, bu duyguların
nedenlerinden bahsedebilir ve alternatif seçeneklerini paylaşarak kendi iç dünyasını keşfedebilir.
Dolayısıyla iyi bir dinleyici olmak karşınızdaki kişiye iyileştirici bir etki yapar.
Başka insanlara karşı duyduğumuz rahatsızlıkları ve gerginliği azaltır, çünkü bu yolla insanları
daha iyi anlamaya başlarız. Anlamak ise affetmek demektir.
Ayrıca başka insanlar hakkındaki yargılarımızı azaltır çünkü başka insanların yaşamlarının
gerçekten nasıl olduğunu gerçekçi olarak keşfetme imkan sağlar.
Daha anlamlı, daha yardımcı ve daha yakın arkadaşlıklar kurulmasını sağlar.
17 Ağustos 2012 Cuma
KURUMLARDA TORPİL
Kurumlarda torpil olayını irdelediğimizde, çok ileriye gitmeye gerek kalmadan kelimenin anlamına bakmak yeterli olmaktadır:
Torpil : Torpedo
Torpil : Torpedo
Torpil, özellikle deniz muharebelerinde, rakip gemileri batırmak amacı ile, su altından gönderilen güdümlü bombaya verilen isim.
Bir şirkette yapıldığı zaman ise, çoğu kez benzer şekilde zararlı olabiliyor ; tek farkla : düşmana değil, doğrudan ilgili taraflara ve kendi şirketine zarar veriyor. Dolayısı ile, düşmana yarar sağlıyor da denebilir.
Su altından gönderiliyor olması ise ilginç bir analoji daha oluşturmaktadır: Şirketlerdeki torpiller de gizlice yapılmaya çalışılıyor ama, gizli tutmak ne mümkün !
Torpil’in zararları’nı, torpilin ilgili tarafları açısından irdelemek gerekir. Bunlar ise, a) Torpil yapan taraf, b) Torpil konusu şahıs veya eylem. ve, c) Torpil yapılan taraf,
a) Torpil’in, torpil yapan taraf’a muhtemel zararları :
1.Olayın sorumlusu (şahıs ise kefili) olur.
2.Akıllara şaibe (kuşkulu durumlar) getirir.
3.Kendisini ve müessesesini yıpratır.
4.Konunun diğer ilgililerinin moral, motivasyon ve inançlarını zedeler.
5.Torpil konusu (özellikle bir şahıs ise) devamlılık arzeder.
b) Torpil’in, torpil konusu şahıs veya eyleme yaptığı muttemel zararlar :
1.Kendini kabul ettirmekte zorluk çeker. Çoğu kez ‘Falancanın adamı’ olarak anılır.
2.Torpil yapana, kendini sürekli borçlu hisseder.
3.Ekibe üye olmakta zorlanır.
4.Destek sağlayamaz. Tersine, açık veya gizli kösteklenir.
5.Dikkat çeker, gözlenir, eleştirilir.
c) Torpil’in, torpil yapılan taraf’a muhtemel zararları :
1.Kendisini ezilmiş, otoritesi ihlale uğramış hisseder.
2.Morali, motivasyonu bozulur.
3.Torpil yapana ve kurumuna güveni zedelenir.
4.Torpil konusuna karşı ön yargılı olur.
5.Torpil konusunda, sürekli, çevrenin gözetimi altında tutulur.
Amiriniz size belirli bir konuda (Örneğin departmanınıza bir eleman alımı konusunda) torpil yapmaya kalkarsa ne yapmalısınız ?
1.Öncelikle akıllı olun, duygularınızla hareket etmeyin. Unutmayın ki, şahıslar da, müesseseler de, zaman zaman çeşitli çevrelerin etkisi altında kalabilmektedirler.
2.Torpil yapılan şahıs hakkında ön yargılı olmayın. Onu, tarafsız bir gözle tanımaya ve değerlendirmeye çalışın. Günümüzde torpil, iş aramada başvurulan standart yöntemlerden birisi haline gelmiş durumda, maalesef. Dolayısı ile, o da çok suçlu sayılmaz.
3.Değerlendirme sonucunuz olumlu ise, şahsı kazanmaya çalışın.
4.Değerlendirme sonucunuz olumsuz ise, nedenlerini somut bir şekilde listeleyin. Sonra, bu nedenleri ortadan kaldırabilmek için elinizden gelebilecek hususları saptayın (Örneğin, eğitim ve geliştirme gereksinimi gibi). Eğer, olumsuzluk hala devam ediyor ise, konuyu amirinize götürün. Bunun sonucunda, belki şahıs, daha yararlı (veya daha az zararlı) olabileceği bir başka göreve atanabilir. Veya, en azından, size, ileride birileri, ‘Niye bizi zamanında uyarmadın ?’ diyemezler.
Bir şirkette yapıldığı zaman ise, çoğu kez benzer şekilde zararlı olabiliyor ; tek farkla : düşmana değil, doğrudan ilgili taraflara ve kendi şirketine zarar veriyor. Dolayısı ile, düşmana yarar sağlıyor da denebilir.
Su altından gönderiliyor olması ise ilginç bir analoji daha oluşturmaktadır: Şirketlerdeki torpiller de gizlice yapılmaya çalışılıyor ama, gizli tutmak ne mümkün !
Torpil’in zararları’nı, torpilin ilgili tarafları açısından irdelemek gerekir. Bunlar ise, a) Torpil yapan taraf, b) Torpil konusu şahıs veya eylem. ve, c) Torpil yapılan taraf,
a) Torpil’in, torpil yapan taraf’a muhtemel zararları :
1.Olayın sorumlusu (şahıs ise kefili) olur.
2.Akıllara şaibe (kuşkulu durumlar) getirir.
3.Kendisini ve müessesesini yıpratır.
4.Konunun diğer ilgililerinin moral, motivasyon ve inançlarını zedeler.
5.Torpil konusu (özellikle bir şahıs ise) devamlılık arzeder.
b) Torpil’in, torpil konusu şahıs veya eyleme yaptığı muttemel zararlar :
1.Kendini kabul ettirmekte zorluk çeker. Çoğu kez ‘Falancanın adamı’ olarak anılır.
2.Torpil yapana, kendini sürekli borçlu hisseder.
3.Ekibe üye olmakta zorlanır.
4.Destek sağlayamaz. Tersine, açık veya gizli kösteklenir.
5.Dikkat çeker, gözlenir, eleştirilir.
c) Torpil’in, torpil yapılan taraf’a muhtemel zararları :
1.Kendisini ezilmiş, otoritesi ihlale uğramış hisseder.
2.Morali, motivasyonu bozulur.
3.Torpil yapana ve kurumuna güveni zedelenir.
4.Torpil konusuna karşı ön yargılı olur.
5.Torpil konusunda, sürekli, çevrenin gözetimi altında tutulur.
Amiriniz size belirli bir konuda (Örneğin departmanınıza bir eleman alımı konusunda) torpil yapmaya kalkarsa ne yapmalısınız ?
1.Öncelikle akıllı olun, duygularınızla hareket etmeyin. Unutmayın ki, şahıslar da, müesseseler de, zaman zaman çeşitli çevrelerin etkisi altında kalabilmektedirler.
2.Torpil yapılan şahıs hakkında ön yargılı olmayın. Onu, tarafsız bir gözle tanımaya ve değerlendirmeye çalışın. Günümüzde torpil, iş aramada başvurulan standart yöntemlerden birisi haline gelmiş durumda, maalesef. Dolayısı ile, o da çok suçlu sayılmaz.
3.Değerlendirme sonucunuz olumlu ise, şahsı kazanmaya çalışın.
4.Değerlendirme sonucunuz olumsuz ise, nedenlerini somut bir şekilde listeleyin. Sonra, bu nedenleri ortadan kaldırabilmek için elinizden gelebilecek hususları saptayın (Örneğin, eğitim ve geliştirme gereksinimi gibi). Eğer, olumsuzluk hala devam ediyor ise, konuyu amirinize götürün. Bunun sonucunda, belki şahıs, daha yararlı (veya daha az zararlı) olabileceği bir başka göreve atanabilir. Veya, en azından, size, ileride birileri, ‘Niye bizi zamanında uyarmadın ?’ diyemezler.
12 Ağustos 2012 Pazar
Turizm mi suçlu biz mi ?
Çalıştığımız ortamlarda hangi mevkide olursak olalım en ufak bir olumsuzluk anında ilk söylenen söz " turizm böyle" .Turizm elle tutulan gözle görünen somut birşey olmadığından hemen topu turizm olgusuna atmak işin kolay tarafı.Ama malesef turizm çalışanları nedense kendi hatalarına bakmayıp işin içinden sıyrılmak için turizm böyle deyip kestirip atmaktadırlar.
Her ortamda sıkça karşılatığımız memnuniyetsizlik,dedikodu sürekli şikayet gibi faktörler çalışanları kendi içlerinde etkilemekte ve zamanla bir hastalık gibi tüm ortamı sarmakta suçlu olarakta yine turizm gösterilmekte.Turizm'in kimseye bir şey yok.Biz insanlar ne yapıyorsak kendi kendimize yapıyoruz.Kendi kişisel hırslarımız sonucunda iş ahlakı gibi temel konuları unutup birbirimizi yemeye başlıyoruz.
Bu tür yanlış hareketler malesef günden güne otel çalışanları içerisinde artmakta.Adam kayırma,yalakalık,bir kişinin üzerine oynama,açık arama vb. bir çok hareketi yapan insanlar yaptıklarına bakmayıp turizm böyle diyerek suçluyu Turizm olarak belirliyorlar.
Hani derler ya dünyanın çivisi çıkmış,işte turizminde iş ahlakına uygun olarak çalışmayan insanlar yüzünden ne çivisi kalmış ne de tahtası.
Bu tür olaylara hemen hemen her otelde bir şekilde rastlarsınız.İnsanlar kendi işlerini yapacaklarına başkalarının işlerine burunları sokarak iyi birşey yapıyorlarmış gibi kendi akıllarınca puan kazan kazanmak için ispiyondan tutunda işgüzarlığa kadar her yolu denerler.Sonuçta bu tür insanlar yaptıkları kötü davranışların karşılığını mutlaka ama mutlaka er yada geç alırlar ancak unuttukları birşey vardır ders almayı bilmezler.
Suç turizm de değil bizler yani insanlar da.İyiliğinde kötülüğünde kaynağı insandır.Herkes kendi üzerine düşen görevi yapsa,başkasının işine burnunu sokmasa kısacası iş ahlakı bilinci ile çalışsa sorunların büyük bir kısmı azalır.
Karşılıklı sevgi,saygı,hoşgörü,yardımlaşma gibi duygular arttıkça hem insan kendi kazanır hem iş arkadaşı kazanır hemde işyeri kazanır.
Her ortamda sıkça karşılatığımız memnuniyetsizlik,dedikodu sürekli şikayet gibi faktörler çalışanları kendi içlerinde etkilemekte ve zamanla bir hastalık gibi tüm ortamı sarmakta suçlu olarakta yine turizm gösterilmekte.Turizm'in kimseye bir şey yok.Biz insanlar ne yapıyorsak kendi kendimize yapıyoruz.Kendi kişisel hırslarımız sonucunda iş ahlakı gibi temel konuları unutup birbirimizi yemeye başlıyoruz.
Bu tür yanlış hareketler malesef günden güne otel çalışanları içerisinde artmakta.Adam kayırma,yalakalık,bir kişinin üzerine oynama,açık arama vb. bir çok hareketi yapan insanlar yaptıklarına bakmayıp turizm böyle diyerek suçluyu Turizm olarak belirliyorlar.
Hani derler ya dünyanın çivisi çıkmış,işte turizminde iş ahlakına uygun olarak çalışmayan insanlar yüzünden ne çivisi kalmış ne de tahtası.
Bu tür olaylara hemen hemen her otelde bir şekilde rastlarsınız.İnsanlar kendi işlerini yapacaklarına başkalarının işlerine burunları sokarak iyi birşey yapıyorlarmış gibi kendi akıllarınca puan kazan kazanmak için ispiyondan tutunda işgüzarlığa kadar her yolu denerler.Sonuçta bu tür insanlar yaptıkları kötü davranışların karşılığını mutlaka ama mutlaka er yada geç alırlar ancak unuttukları birşey vardır ders almayı bilmezler.
Suç turizm de değil bizler yani insanlar da.İyiliğinde kötülüğünde kaynağı insandır.Herkes kendi üzerine düşen görevi yapsa,başkasının işine burnunu sokmasa kısacası iş ahlakı bilinci ile çalışsa sorunların büyük bir kısmı azalır.
Karşılıklı sevgi,saygı,hoşgörü,yardımlaşma gibi duygular arttıkça hem insan kendi kazanır hem iş arkadaşı kazanır hemde işyeri kazanır.
10 Ağustos 2012 Cuma
ÖRGÜTSEL YAPTIRIM GÜCÜNÜ KÖTÜYE KULLANAN YÖNETİCİLERDE GÖRÜLEN ORTAK ÖZELLİKLER
1. KONROLU TAMAMİYLE ELİNDE BULUNDURMA ARZUSU
2. BAŞKALARININ ÇUVALLAMALARINDAN ZEVK ALMA
3. AŞIRI SAYGI GÖRME İSTEĞİ, KİBİR
4. KENDİNİ DAİMA HAKLI GÖRME VE İSRARCILIK
5. AŞIRI VE/VEYA GEREKSİZ İLTİFAT
6. MORAL BOZMA
7. AŞIRI GÜVENSİZLİK
8. KISITLI SOSYAL ÇEVRE
9. RAKİP İSTEMEME
10. KOLAYLIKLA İNSAN HARCAMA
11. İTİRAZDAN HOŞLANMAMA
12. BAŞKALARININ MESLEK HAYATLARI İLE OYNAMA
13. TARAF TUTMA
14. ADALETSİZ TUTUM VE DAVRANIŞLAR
15. TUTARSIZ KARAR VE UYGULAMALAR
2. BAŞKALARININ ÇUVALLAMALARINDAN ZEVK ALMA
3. AŞIRI SAYGI GÖRME İSTEĞİ, KİBİR
4. KENDİNİ DAİMA HAKLI GÖRME VE İSRARCILIK
5. AŞIRI VE/VEYA GEREKSİZ İLTİFAT
6. MORAL BOZMA
7. AŞIRI GÜVENSİZLİK
8. KISITLI SOSYAL ÇEVRE
9. RAKİP İSTEMEME
10. KOLAYLIKLA İNSAN HARCAMA
11. İTİRAZDAN HOŞLANMAMA
12. BAŞKALARININ MESLEK HAYATLARI İLE OYNAMA
13. TARAF TUTMA
14. ADALETSİZ TUTUM VE DAVRANIŞLAR
15. TUTARSIZ KARAR VE UYGULAMALAR
9 Ağustos 2012 Perşembe
Ölümcül yönetim hastalığı:Yetkilendir(e)meme....
Önceki yazımda Yönetim Temsilcilerinin bir müddet sonra “külyutmaz” bir hal alacağından bahsetmiştim. Buradan yola çıkarak senaryomuzu başa geçmiş bir idareci olarak ele alalım. Yani üst düzey yönetici (ler). İşte burada en istemediğimiz bir benlik sendromu karşımıza çıkabiliyor. Asıl tehlike burada başlıyor. Bu yazımda kastedilen kişi, işin başında bulunan kişilerdir. Hastalığın adı, delegasyon yani yetkilendirme (me) hastalığı ve sonuçları.
İşletmelerde yetkiler en üst düzeydeki yöneticide toplanır. Bunu, Genel Koordinatör, Genel Müdür, Departman Müdürü olarak düşünebilirsiniz. Ancak, aşağıdaki a ve b maddelerinden dolayı en azından iki nedenle en üst düzeydeki yönetici bu yetkileri diğer kişilerle paylaşmak durumundadır:
a) Yönetici\`nin uzmanlık alanının belirli ve sınırlı olması: Ne kadar etkin, gelişmiş, deneyimli, bilgili ve akıllı olursa olsun, orta ve büyük ölçekli işletmelerde görevli hiç bir yönetici, işletmedeki tüm fonksiyonları (Üretim, Finansman, Yasal İş ve İşlemler, Satın Alma, Depolama, Maliyet Muhasebesi, Genel Muhasebe, İnsan Kaynakları, Satış ve Pazarlama, Bakım ve Onarım, Halkla İlişkiler, gibi) bizzat yerine getirme kapasitesine sahip değildir.
b) Yönetici\`nin zamanının sınırlı olması: Ne kadar etkin, gelişmiş, deneyimli, bilgili ve akıllı olursa olsun, orta ve büyük ölçekli işletmelerde görevli hiç bir yönetici, işletmedeki tüm fonksiyonları (Üretim, Finasman, Yasal İş ve İşlemler, Satın Alma, Depolama, Maliyet Muhasebesi, Genel Muhasebe, İnsan Kaynakları, Satış ve Pazarlama, Bakım ve Onarım, Halkla İlişkiler, gibi) bizzat yerine getirme zamanına sahip değildir.
Yukarıda değindiğimiz iki temel nedenle, yöneticiler, sorumluluklarında bulunan fonksiyonel yetkileri işletmelerde görevli diğer kişilere kısmen veya tamamen delege etmek durumundadırlar. Thoeodore Roosevelt\`in bu konu ile ilgili bir sözünü sizlerle paylaşmak istiyorum: “En üstün yönetici, işlerini en iyi şekilde yapacak nitelikteki kişilere görev verip, görevlerini yaparlarken onların işlerine burnunu sokmaktan kendini alıkoyabilen kişidir.”
Hal böyle olmakla birlikte, eğitim, kültür, bilgi, görgü, zeka düzeyi açılarından seçkin konumda olanlar dahil, birçok yöneticinin, delegasyon (yetki devri / görevlendirme) konularında ciddi hatalar yaptıkları sıkça görülmektedir.
Delegasyon konusunda yapılan hatalar, gerek işletme, gerek yöneticinin kendisi ve gerekse işletmede çalışan diğer kişiler açısından, tedavisi mümkün olmayan (ölümcül) işletme hastalıklarına neden olabilir.
Yaptırım gücünü kötüye (delege etmemeye) kullanan yöneticilerde görülen ortak özellikler aşağıda özet olarak sıralanmıştır;
1. Konrolu tamamiyle elinde bulundurma arzusu
2. Başkalarının çuvallamalarından zevk alma
3. Aşırı saygı görme isteği, kibir
4. Kendini daima haklı görme ve israrcılık
5. Aşırı ve/veya gereksiz iltifat
6. Moral bozma
7. Aşırı güvensizlik
8. Kısıtlı sosyal çevre
9. Rakip istememe
10. Kolaylıkla insan harcama
11. İtirazdan hoşlanmama
12. Başkalarının meslek hayatları ile oynama
13. Taraf tutma
14. Adaletsiz tutum ve davranışlar
15. Tutarsız karar ve uygulamalar
16. Personel içinden casus (ispiyoncu) edinme (en tehlikelisidir ve çok görülür)
Bilindiği üzere, delegasyon yetki veya görev devri demektir. Yönetici her işi kendi yapmaya kalktığı takdirde ast\`ı o işi yeterince öğrenemeyecek ve dolayısı ile o iş ile ilgili sorunları göremeyecek ve geliştirici önerilerde bulunamayacaktır. Dolayısı ile, işletmelerinin, kendilerinin ve astlarının sağlığı açısından tüm yöneticiler yetki ve görevleri etkinlikle delege edebilmelidirler, etmelidirler.
Çok sevdiğim bir anonim öyküyü yazmak ve hatırlatmak bence bu konunun en güzel açıklaması olacaktır. Alttaki yazıyı kopyalayıp duvarınıza asabilirsiniz.
Öykümüz HERKES, BİRİSİ, HERHANGİ BİRİ, HİÇ KİMSE adlı dört kişi hakkında
Yapılması gereken önemli bir iş vardı ve HERKES, BİRİSİ’ nin bu işi yapacağından emindi.
Gerçi, işi HERHANGİ BİRİ de yapabilirdi, ama HİÇ KİMSE yapmadı.
BİRİSİ buna çok kızdı, çünkü iş HERKES’ in işiydi.
HERKES, HERHANGİ BİRİ’ nin bu işi yapabileceğini düşünüyordu ama HİÇ KİMSE, HERKES’ in yapamayacağının farkında değildi.
Sonunda HERHANGİ BİRİ’ nin yapabileceği bir işi HİÇ KİMSE yapmadığı için HERKES, BİRİSİ’Nİ suçladı.
İşte delege (yetkilendirme) etmemenin ve delege edememenin en güzel açıklaması herhangi bir iş’de olabiliyor. Siz siz olun, Delege ediniz, Yetkilendiriniz ve Sağlıcakla kalınız.
Teşekkürler Aydın Hocam.
Ahmet Cem Yenal
İşletmelerde yetkiler en üst düzeydeki yöneticide toplanır. Bunu, Genel Koordinatör, Genel Müdür, Departman Müdürü olarak düşünebilirsiniz. Ancak, aşağıdaki a ve b maddelerinden dolayı en azından iki nedenle en üst düzeydeki yönetici bu yetkileri diğer kişilerle paylaşmak durumundadır:
a) Yönetici\`nin uzmanlık alanının belirli ve sınırlı olması: Ne kadar etkin, gelişmiş, deneyimli, bilgili ve akıllı olursa olsun, orta ve büyük ölçekli işletmelerde görevli hiç bir yönetici, işletmedeki tüm fonksiyonları (Üretim, Finansman, Yasal İş ve İşlemler, Satın Alma, Depolama, Maliyet Muhasebesi, Genel Muhasebe, İnsan Kaynakları, Satış ve Pazarlama, Bakım ve Onarım, Halkla İlişkiler, gibi) bizzat yerine getirme kapasitesine sahip değildir.
b) Yönetici\`nin zamanının sınırlı olması: Ne kadar etkin, gelişmiş, deneyimli, bilgili ve akıllı olursa olsun, orta ve büyük ölçekli işletmelerde görevli hiç bir yönetici, işletmedeki tüm fonksiyonları (Üretim, Finasman, Yasal İş ve İşlemler, Satın Alma, Depolama, Maliyet Muhasebesi, Genel Muhasebe, İnsan Kaynakları, Satış ve Pazarlama, Bakım ve Onarım, Halkla İlişkiler, gibi) bizzat yerine getirme zamanına sahip değildir.
Yukarıda değindiğimiz iki temel nedenle, yöneticiler, sorumluluklarında bulunan fonksiyonel yetkileri işletmelerde görevli diğer kişilere kısmen veya tamamen delege etmek durumundadırlar. Thoeodore Roosevelt\`in bu konu ile ilgili bir sözünü sizlerle paylaşmak istiyorum: “En üstün yönetici, işlerini en iyi şekilde yapacak nitelikteki kişilere görev verip, görevlerini yaparlarken onların işlerine burnunu sokmaktan kendini alıkoyabilen kişidir.”
Hal böyle olmakla birlikte, eğitim, kültür, bilgi, görgü, zeka düzeyi açılarından seçkin konumda olanlar dahil, birçok yöneticinin, delegasyon (yetki devri / görevlendirme) konularında ciddi hatalar yaptıkları sıkça görülmektedir.
Delegasyon konusunda yapılan hatalar, gerek işletme, gerek yöneticinin kendisi ve gerekse işletmede çalışan diğer kişiler açısından, tedavisi mümkün olmayan (ölümcül) işletme hastalıklarına neden olabilir.
Yaptırım gücünü kötüye (delege etmemeye) kullanan yöneticilerde görülen ortak özellikler aşağıda özet olarak sıralanmıştır;
1. Konrolu tamamiyle elinde bulundurma arzusu
2. Başkalarının çuvallamalarından zevk alma
3. Aşırı saygı görme isteği, kibir
4. Kendini daima haklı görme ve israrcılık
5. Aşırı ve/veya gereksiz iltifat
6. Moral bozma
7. Aşırı güvensizlik
8. Kısıtlı sosyal çevre
9. Rakip istememe
10. Kolaylıkla insan harcama
11. İtirazdan hoşlanmama
12. Başkalarının meslek hayatları ile oynama
13. Taraf tutma
14. Adaletsiz tutum ve davranışlar
15. Tutarsız karar ve uygulamalar
16. Personel içinden casus (ispiyoncu) edinme (en tehlikelisidir ve çok görülür)
Bilindiği üzere, delegasyon yetki veya görev devri demektir. Yönetici her işi kendi yapmaya kalktığı takdirde ast\`ı o işi yeterince öğrenemeyecek ve dolayısı ile o iş ile ilgili sorunları göremeyecek ve geliştirici önerilerde bulunamayacaktır. Dolayısı ile, işletmelerinin, kendilerinin ve astlarının sağlığı açısından tüm yöneticiler yetki ve görevleri etkinlikle delege edebilmelidirler, etmelidirler.
Çok sevdiğim bir anonim öyküyü yazmak ve hatırlatmak bence bu konunun en güzel açıklaması olacaktır. Alttaki yazıyı kopyalayıp duvarınıza asabilirsiniz.
Öykümüz HERKES, BİRİSİ, HERHANGİ BİRİ, HİÇ KİMSE adlı dört kişi hakkında
Yapılması gereken önemli bir iş vardı ve HERKES, BİRİSİ’ nin bu işi yapacağından emindi.
Gerçi, işi HERHANGİ BİRİ de yapabilirdi, ama HİÇ KİMSE yapmadı.
BİRİSİ buna çok kızdı, çünkü iş HERKES’ in işiydi.
HERKES, HERHANGİ BİRİ’ nin bu işi yapabileceğini düşünüyordu ama HİÇ KİMSE, HERKES’ in yapamayacağının farkında değildi.
Sonunda HERHANGİ BİRİ’ nin yapabileceği bir işi HİÇ KİMSE yapmadığı için HERKES, BİRİSİ’Nİ suçladı.
İşte delege (yetkilendirme) etmemenin ve delege edememenin en güzel açıklaması herhangi bir iş’de olabiliyor. Siz siz olun, Delege ediniz, Yetkilendiriniz ve Sağlıcakla kalınız.
Teşekkürler Aydın Hocam.
Ahmet Cem Yenal
4 Ağustos 2012 Cumartesi
Olağan Üstü Olaylara Müdahale Etme
Olağan
üstü olaylarla ne zaman karşılaşılacağı önceden tahmin edilemez. Hastalık,
ölüm,
kaza,
hırsızlık, cinayet, misafirlerin çıkardığı kavgalar ve otele verdikleri zarar
vb. olağanüstü
olaylardır.
Otelde çalışanlar, bu tür olaylarla karşılaştıklarında nasıl davranmaları
gerektiğini
önceden
bilmelidirler. Karşılaşılan olaylarda otel personeli sükunetini asla
kaybetmemeli,
heyecanlanmamalı
ve doğal hareket etmelidir. Aksi bir davranış; otelde konaklayan diğer
misafirlerin
ve personelin de telaşlanmasına neden olabilir. Telaşlanıp paniğe kapılan
kişilerin sağlıklı
düşünüp
doğru karar vermeleri zorlaşır.
Meydana gelebilecek herhangi bir kaza
durumunda yapılması gerekenler
Kaza geçiren kişinin yaralanması durumunda vakit kaybetmeden santral,resepsiyon,güvenlik ve kazanın oluş zamanına göre güvenlik müdürüne,operasyon müdürüne,nöbetçi müdüre,gece müdürüne haber verilir.. Kazanın meydana geldiği alanda seyirci grubu oluşmaması
ve yaralıya bilinçsiz müdahale yapılmasını önlemek amaçlı bölge boşaltılarak kalabalık
uzaklaştırılır.Doktora yardım edilerek, doktorun talimatları doğrultusunda hareket edilir.
Kaza geçiren kişinin kaza yerinde ölmesi durumunda, “ 0 “ nolu
telefondan santral,resepsiyon,güvenlik ve olayın
oluş zamanına göre güvenlik müdürüne,operasyon müdürüne,nöbetçi müdüre,gece müdürüne haber verilir.
Cesetle temastan kaçınılır. Olay mahalli
kapalı bir alan ise o bölge kapatılarak emniyet mensupları gelene kadar
içeri kimse alınmaz. Olay açık alanda meydana geldi ise, cesedin üstü battaniye
örtmek suretiyle kapatılır,
bölge
güvenlik şeridi ile çevrilerek olay mahalline kimsenin yaklaşmasına izin
verilmez.
Herhangi bir kaza durumunda
güvenlik müdürü,operasyon müdürü,nöbetçi müdür,gece müdürü tarafından
GM’ye
kaza hakkında bilgi verilir. Güvenlik
görevlisi tarafından bölgenin
emniyeti sağlanır. Konuya müdahil olunduktan
sonra olayın mahiyetine göre GM’ ye
sunulmak üzere güvenlik müdürü tarafından olay ile ilgili tutanak hazırlanır.
Olay raporu hazırlanırken kullanılacak ifadelere çok dikkat
edilmeli olay mahallinin kaza geçirilmesine sebep olup
olmayacağı iyice araştırılmalı, geçirilen kaza veya yaralanmanın sebep ve
boyutları iyice araştırılmalıdır. Olaya
müdahale edecek ekibin bu konuda eğitilmiş
ve bilinçli olması gerekmektedir.
Tutanakta yer alması gereken hususlar
·
Olayın mahiyeti ve konusu
· Nedenleri
·
İlgili kişilerin isimleri
·
Tanıkların isimleri
·
Saat ve tarih
·
Meydana geldiği yer
·
Varsa doktor raporu ilave edilmelidir.
·
Olay bölgesi fotoğraflanır. ( Bu işlem GM’ nin uygun görmesi
sonucu yapılır. )
Misafirin hastalanması durumunda
yapılması gerekenler
§ Alınan
bilgiler doğru ve hızlı bir şekilde değerlendirilir. Zamanın, bazı
hastalıklarda çok önem
olduğu
akıldan çıkarılmamalıdır. Sakin olunmalı ve doğal davranılmalıdır
· “ 0 “ nolu telefondan santral, resepsiyon, güvenlik, Güvenlik müdürü,Operasyon müdürü,Nöbetçi
müdür,Gece Müdürüne haber verilir.
· Doktor ve yetkililerden biri gelmeden hasta yalnız bırakılmaz.
· Doktor kontrolünde hastanın taşınması ve nakli konusunda
yardımcı olunur.
· Güvenlik müdürü'nün tutacağı raporlara doğru ve yorumsuz bilgiler yazılır.
Misafirin intihar etmesi durumunda
yapılması gerekenler
§ İntihar
eyleminin otelde gerçekleşmesi durumunda olayın ilk görgü tanığı (eğer varsa)
misafirin
yanında
bulunan kişi ya da otel görevlilerinden biridir. Örneğin; Odaya temizlik amacıyla giren kat
görevlisi
böyle bir durum ile karşılaşabilir.
Böyle bir durumda oda görevlisi olayı hemen “ 0 “ nolu telefondan
santral, resepsiyon,
güvenlik, Güvenlik Müdürü,Operasyon Müdürü,Nöbetçi müdür,Gece Müdürü aranarak
haber verilir.
Güvenlik
Personelinin yapması gerekenler
· Otel doktoruna haber
verilir.
· Soğuk kanlı olunur.
· Süratle olay yerine gidilir.
· Misafir yaralı veya ölmüşse GM, Güvenlik Müdürü,Operasyon Müdürü bilgilendirilir.
· Olay akşam saatlerinde gelişmiş ise DUM, gece saatlerinde
gelişmiş ise NTM bilgilendirilir.
· Odaya ve olayın geçtiği bölüme kimsenin girmesine izin verilmez.
· Soruşturma için, misafirin resepsiyon kayıtları alınarak bilgi
vermeye hazır hale gelinir.
· Odada ve olayın geçtiği bölümde hiçbir eşyaya el sürülmez ve
yeri değiştirilmez.
· GM’ nin bilgisi dahilinde kolluk kuvvetlerine ve misafirin acentasına
haber verilir. ( Bu işlem Güvenlik müdürü tarafından yapılır. )
· Otel misafirlerini huzursuz edici davranışlardan kaçınılır,
olay yerinde kalabalık ve seyirci grubu
yaratılmasına
asla müsade edilmez.
Olay ayrıntılı şekilde rapor edilir
Misafirin ölümü halinde yapılması
gerekenler :
§ Böyle
bir durumla karşılaşan otel görevlisi tarafından misafirin ölmüş veya komada
olup olmadığına
bakmaksızın
hemen “ 0 “ nolu telefondan santral, resepsiyon, güvenlik,
Güvenlik Müdürü,Operasyon
Müdürü,Nöbetçi müdür,Gece Müdürü ’ne haber verilir.
· Cesede asla dokunulmaz.
· Olay gece saatlerinde
gelişmişse Gece Müdürü bilgilendirilir.
· Ceset odada bulunuyorsa klima açılır (yaz) veya kapatılır. (kış)
· GM bilgisi dahilinde kolluk kuvvetlerine ve acentasına haber verilir.Bu işlem Güvenlik Müdürü tarafından
yapılır.
· Otele gelecek emniyet görevlileri doktor ile birlikte
yapılması gereken yasal prosedürü yerine getirecektir.
Odaya veya olayın geçtiği bölüme kimsenin girmesine izin verilmez
· Soruşturma için, misafir kayıtları ve eşyalarının listesi yapılır
ve tutanak tutulur.
· Odada ve olayın geçtiği bölümde hiçbir eşyaya el sürülmez yeri
değiştirilmez.
· Otel misafirlerini huzursuz edici davranışlardan kaçınılır,
olay yerinde kalabalık ve seyirci grubu oluşmasına
izin verilmez.
· Ceset taşınırken boş
alanlar ve servis asansörleri kullanılır.
· GM’ nin bilgisi dahilinde acenta veya otel yetkilisi Güvenlik Müdürü,Operasyon
Müdürü,Nöbetçi müdür,Gece Müdürü tarafından, ölen misafirin yakınlarına uygun bir şekilde haber verilir.
· Her türlü ölüm olaylarında olaya şahit olan personelin konu
hakkında konuşmaması ve diğer misafirlerin
olayı
duyması ihtimalinin asgariye indirilmesi gerekir.Olay ayrıntılı olarak rapor
edilir.
Otelde cinayet olması halinde yapılması
gerekenler
· Sakin olunarak “ 0 “ nolu telefondan santral, resepsiyon, güvenlik,Güvenlik Müdürü,Operasyon Müdürü,Nöbetçi müdür,Gece Müdürü' ne haber verilir.
· Durum çok çabuk gözlemlenir ve bilinen tüm bilgiler en ufak
ayrıntısına kadar
Güvenlik Müdürü ’ ne bildirilir.
· Güvenlik görevlileri olay yerine gelene kadar, cesede ve
cesedin bulunduğu ortama kimsenin dokunmasına izin
verilmez, olayın geçtiği
bölüme kimse yaklaştırılmaz.
· Güvenlik Müdürü'nün talimatları
uygulanır.
Misafirler arasında kavga çıktığında
yapılması gerekenler
§ Otel
içinde kavga eden misafirlerin sakinleşmelerinin sağlanması, diğer misafirlerin
de rahatsız
olmamaları
açısından çok önemlidir. Kavga eden kişilerin ikna edilip, genel alanlar dışına
çıkarılmaları ve ayrı ayrı
odalara alınmaları sakinleşmelerine yardım edecektir.
Otel görevlileri olay hakkında yorum yapmamalı ve hiçbir
şey olamamış gibi
doğal davranmalıdır.
Otel
personelinin yapması gerekenler
· Sakin olunarak “ 0 “ nolu telefondan santral, resepsiyon, güvenlik,
Güvenlik Müdürü,Operasyon
Müdürü,Nöbetçi müdür,Gece Müdürü' ne haber verilir.
Güvenlik personelinin yapması gerekenler
· Süratle olay yerine gidilir.
· Kavga eden taraflar birbirinden hemen ayrılarak uzaklaştırılır.
· Yaralanma söz konusu ise hemen doktor çağırılır.
· Kavga eden taraflar genel alanlar dışına çıkarılır.
· Kavga edenlere asla kaba davranılmaz.
· “Bize
güvenin sorunu çözeceğiz lütfen sakin olun” cümleleri kullanılır.
· Kavga eden taraflardan olayı tekrar tekrar anlatmaları istenmez.
· Misafir sakinleşene kadar asla yalnız bırakılmaz.
· Misafirler sakinleşip normale dönene kadar görünmeyecek ve
dikkat çekmeyecek bir şekilde takip edilir.
· Olay ayrıntılı bir şekilde rapor edilir.
Otelde hırsızlık olayı meydana gelmesi durumunda
yapılması gerekenler
Bazı
misafirler havlu, bornoz, televizyon, klima kumandaları v.b. eşyaları otelden
ayrılırken beraber
götürebilirler.
Bir çok otel bu kayıplarını reklam gideri olarak kabul
etmektedir. Götürülen küçük eşyaların üzerinde otel
amblemi, adresi ve telefon
numaraları bulunmaktadır. Çarşaf, tablo, masa lambası, telefon, televizyon,
klima
kumandaları gibi eşyaların misafirler tarafından götürülmesi, otellere
yüklü bir maliyet getirmektedir. Bu kayıpları
önlemek oldukça güçtür. Otelden
ayrılan her misafirin bagajını aramak mümkün değildir.
Bu kaybı en aza indirmek için yapılması
gerekenler
· Odayı boşaltan misafirden sonra oda, kat görevlisi tarafından kontrol edilir.
· Eğer eksik eşya var ise, eşyanın tanımı yapılarak hemen “ 0 “
nolu telefondan santral, resepsiyon, güvenlik, Güvenlik Müdürü,Operasyon Müdürü,Nöbetçi müdür,Gece Müdürü' ne haber verilir.
· Örnek
; Güvenlik Personeli çok
nazik bir şekilde misafire yaklaşarak” çok
özür dilerim odanızda bulunan TV
kumandası kazayla eşyalarınızın arasına karışmış olabilir mi acaba? Beraber bakabilir miyiz?” ifadesini
kullanır. Bagajında otele ait bir eşya çıktığında misafirler çoğunlukla
dikkatsizlikle eşyaların arasına karışmış olabileceğini söyleyerek eşyayı
bırakmaktadırlar. Böyle durumlarda olay emniyet birimlerine aksettirilmez, otel
personelinin incelik ve sabırla
davranması gerekmektedir
Mis Misafire ait eşyaların çalınması durumunda yapılması gerekenler
Genelde misafirler kaybolan ya da
çalınan eşyalarını resepsiyona veya Guest Relation’ a bildirirler
Resepsiyon veya Guest Relation görevlisinin yapması gerekenler
· Müşterinin oda numarası ve adı soyadı alınır.
· Çalınan veya kaybolan eşyanın cinsi sorulur.
· Nerede ve nasıl kaybettiği sorulur.
· Kaybolan ve çalınan para veya ziynet eşyası ise “kasada mıydı, değil miydi, keşke kasaya
koysaydınız” şeklinde yorum yapılmaz.
· Olayla ilgili hiçbir yorum yapılmaz.
· Misafire konuyu hemen Güvenlik Müdürüne bildireceğini söyleyerek,
misafirin ve Güvenlik Müdürünün bir an
önce görüşebilmeleri
için randevu ayarlanır.
Güvenlik Müdürü ve güvenlik personelinin yapması gerekenler
· Olayla ilgili bilgiler toplanır.
· Vakit kaybetmeden müşteri ile temasa geçilir ve olayın nasıl,
nerede olduğunun bilgisi alınır.
· Olayı ne zaman fark ettikleri sorulur ( bu soru çok önemlidir çünkü, olayın oluş tarihi ile fark ediliş
tarihi
arasındaki zaman tahkikatın
yürütülmesi açısından büyük önem taşır.)
· Misafirden tüm detaylar sözlü olarak alınır veya misafirin
vermiş olduğu ifade anı ses kayıt cihazı
ile
kayıt altına alınır. ( Bu işlem,
daha sonra misafirin ifadesini değiştirmesi durumunda önemli bir
kanıt
olarak kayıtlarda bulunacaktır ) Güvenlik Müdürü Gerekli bilgileri alındıktan sonra
tutanakla belgeler ve
tahkikat başlatır.
· Eşya misafirin odasında kaybolmuş ise oda kapısı okutulur.
· Alınan listeye göre olay tarihleri arasında odaya giriş yapan
personelin ifadesi alınır.
· GM’ nin uygun görmesi durumunda olay yerine “ Olay
Yeri İnceleme Ekibi ”çağırılarak parmak izi örneği
aldırılır ve şüphelenilen
kişilerin parmak izleri ile karşılaştırılır.
· Olaya karışan personelin soyunma dolapları, varsa personel lojmanındaki
odası, özel eşyaları ve üstü aranır.
· Güvenlik Müdürü şüphelendiği personeli soruşturma için, kolluk
kuvvetlerine sevk eder.
· Bu gelişmeler yaşanırken misafirin talebi doğrultusunda ya da
talebi olmadan, hiçbir evrak ve tutanak GM onayı
olmadan misafire verilmez.
· Gelişmelerin ve araştırmaların akışı, otel menfaatleri
gözetilerek müşteriye bilgi amaçlı, sözlü olarak verilir.
· Olay hakkında ve sonuçla ilgili Güvenlik Müdürü tarafından tahkikat tutanağı
düzenlenerek GM’ ye bilgi verilir.
3 Ağustos 2012 Cuma
BAŞARILI YÖNETİCİLİĞİN BAZI SIRLARI
1. Astlarını da, en az üstlerin kadar say ve sev.
2. Saygı’nın en belirgin ifadesi “Düşünceye Saygıdır”; astlarının fikirlerine değer ver.
3. Etkili dinleme kaabiliyetini geliştir.
4. İnsanları iyi ve doğru tanı.
5. Önyargılı olma.
6. Astlarının eğitim ve gelişmelerine önem ver ve bunu sürekli sağla. (Kariyer Yönetimi)
7. Eksiklik ve zaaflarını kabul et ve bunları yenmeye çalış.
8. Planlamaya çok önem ver.
9. Sürekli yeniliklere açık ve gelişme içinde ol.
10. Adil ve istikrarlı ol; kinci olma.
11. Pro-aktif yönetim tarzını benimse ve uygula; hataları önlemek, onları çözümlemekten daha etkin bir yöntemdir.
12. Ofisinde oturma; “Aferim Avı”na çık.
13. Eleştirmeden, nedenleri araştır.
14. Ast’larına diğer kişilerin yanında teşekkür edebilirsin ama eleştirilerini sadece muhatabı duysun.
15. Gerektiğinde, astından özür dile.
16. Tutamayacağın vaadlerde bulunma; sözüne sadık ol.
17. Astlarını zamanında ve doğru bilgilendir ve onlardan da ayni şekilde bilgi al.
18. Tek kaynaktan bilgiye tam olarak güvenme.
19. Randevularına sadık ol.
20. “İş” ile “Arkadaş”lığı karıştırma.
21. Sinirlenmemeye çalış; sinirlerini yatıştırmadan kimseyle görüşme.
22. Fiziki bakımlılığına gereken önemi göster.
23. Güleryüzlü ol.
24. Herkesle selamlaş.
25. İnsanlara isimleri ile hitap et.
26. İyi örnek ol.
27. İğneyi kendine, çuvaldızı başkalarına batır.
28. Cezalandırmaların da, ödüllendirmelerin de herkesin anlayabileceği şekilde, somut nedenlere dayansın ve adil olsun.
29. Olumlu davranışları, başarıları teşvik et.
30. Münakaşa etme; münazara et.
31. Monolog yerine diyaloğu yeğle.
32. Performans değerlendirmelerini ezbere ve hazırlıksız yapma.
33. Kişisel sorunlarını işyerine taşıma.
34. Kendinde olmayan bir hasleti astından isteme.
35. Yererken insanların kişiliklerini değil, yaptıkları işleri hedef al.
36. İletişim etkinliğine dikkat et.
37. Dürüst ve güvenilir ol; sır tut, dedikodu yapma, yaptırma.
38. Ast’ların ile kişisel olarak ilgilen, onlara destek ol.
39. Güçlü olsa da, hafızana tam güvenme.
40. Yağcılık ve dalkavukluk yapma, yaptırma.
41. İşyerinde birinci dereceden hısım / akraba çalıştırma, çalıştırtma.
42. İşyerinin çıkarlarını, kendi çıkarlarının önünde tut ve tuttur.
43. Kalite’ye en az kantite kadar önem ver, verilmesini sağla.
44. Ekip ruhu’nu hep en üst düzeyde tut ve tuttur.
45. Çevreni ve doğayı koru ve korunmasını sağla, sorumluluk duygunu geliştir.
2. Saygı’nın en belirgin ifadesi “Düşünceye Saygıdır”; astlarının fikirlerine değer ver.
3. Etkili dinleme kaabiliyetini geliştir.
4. İnsanları iyi ve doğru tanı.
5. Önyargılı olma.
6. Astlarının eğitim ve gelişmelerine önem ver ve bunu sürekli sağla. (Kariyer Yönetimi)
7. Eksiklik ve zaaflarını kabul et ve bunları yenmeye çalış.
8. Planlamaya çok önem ver.
9. Sürekli yeniliklere açık ve gelişme içinde ol.
10. Adil ve istikrarlı ol; kinci olma.
11. Pro-aktif yönetim tarzını benimse ve uygula; hataları önlemek, onları çözümlemekten daha etkin bir yöntemdir.
12. Ofisinde oturma; “Aferim Avı”na çık.
13. Eleştirmeden, nedenleri araştır.
14. Ast’larına diğer kişilerin yanında teşekkür edebilirsin ama eleştirilerini sadece muhatabı duysun.
15. Gerektiğinde, astından özür dile.
16. Tutamayacağın vaadlerde bulunma; sözüne sadık ol.
17. Astlarını zamanında ve doğru bilgilendir ve onlardan da ayni şekilde bilgi al.
18. Tek kaynaktan bilgiye tam olarak güvenme.
19. Randevularına sadık ol.
20. “İş” ile “Arkadaş”lığı karıştırma.
21. Sinirlenmemeye çalış; sinirlerini yatıştırmadan kimseyle görüşme.
22. Fiziki bakımlılığına gereken önemi göster.
23. Güleryüzlü ol.
24. Herkesle selamlaş.
25. İnsanlara isimleri ile hitap et.
26. İyi örnek ol.
27. İğneyi kendine, çuvaldızı başkalarına batır.
28. Cezalandırmaların da, ödüllendirmelerin de herkesin anlayabileceği şekilde, somut nedenlere dayansın ve adil olsun.
29. Olumlu davranışları, başarıları teşvik et.
30. Münakaşa etme; münazara et.
31. Monolog yerine diyaloğu yeğle.
32. Performans değerlendirmelerini ezbere ve hazırlıksız yapma.
33. Kişisel sorunlarını işyerine taşıma.
34. Kendinde olmayan bir hasleti astından isteme.
35. Yererken insanların kişiliklerini değil, yaptıkları işleri hedef al.
36. İletişim etkinliğine dikkat et.
37. Dürüst ve güvenilir ol; sır tut, dedikodu yapma, yaptırma.
38. Ast’ların ile kişisel olarak ilgilen, onlara destek ol.
39. Güçlü olsa da, hafızana tam güvenme.
40. Yağcılık ve dalkavukluk yapma, yaptırma.
41. İşyerinde birinci dereceden hısım / akraba çalıştırma, çalıştırtma.
42. İşyerinin çıkarlarını, kendi çıkarlarının önünde tut ve tuttur.
43. Kalite’ye en az kantite kadar önem ver, verilmesini sağla.
44. Ekip ruhu’nu hep en üst düzeyde tut ve tuttur.
45. Çevreni ve doğayı koru ve korunmasını sağla, sorumluluk duygunu geliştir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)