Sayfalar

Translate

9 Ağustos 2012 Perşembe

Ölümcül yönetim hastalığı:Yetkilendir(e)meme....

Önceki yazımda Yönetim Temsilcilerinin bir müddet sonra “külyutmaz” bir hal alacağından bahsetmiştim. Buradan yola çıkarak senaryomuzu başa geçmiş bir idareci olarak ele alalım. Yani üst düzey yönetici (ler). İşte burada en istemediğimiz bir benlik sendromu karşımıza çıkabiliyor. Asıl tehlike burada başlıyor. Bu yazımda kastedilen kişi, işin başında bulunan kişilerdir. Hastalığın adı, delegasyon yani yetkilendirme (me) hastalığı ve sonuçları. 

İşletmelerde yetkiler en üst düzeydeki yöneticide toplanır. Bunu, Genel Koordinatör, Genel Müdür, Departman Müdürü olarak düşünebilirsiniz. Ancak, aşağıdaki a ve b maddelerinden dolayı en azından iki nedenle en üst düzeydeki yönetici bu yetkileri diğer kişilerle paylaşmak durumundadır:

a) Yönetici\`nin uzmanlık alanının belirli ve sınırlı olması: Ne kadar etkin, gelişmiş, deneyimli, bilgili ve akıllı olursa olsun, orta ve büyük ölçekli işletmelerde görevli hiç bir yönetici, işletmedeki tüm fonksiyonları (Üretim, Finansman, Yasal İş ve İşlemler, Satın Alma, Depolama, Maliyet Muhasebesi, Genel Muhasebe, İnsan Kaynakları, Satış ve Pazarlama, Bakım ve Onarım, Halkla İlişkiler, gibi) bizzat yerine getirme kapasitesine sahip değildir. 

b) Yönetici\`nin zamanının sınırlı olması: Ne kadar etkin, gelişmiş, deneyimli, bilgili ve akıllı olursa olsun, orta ve büyük ölçekli işletmelerde görevli hiç bir yönetici, işletmedeki tüm fonksiyonları (Üretim, Finasman, Yasal İş ve İşlemler, Satın Alma, Depolama, Maliyet Muhasebesi, Genel Muhasebe, İnsan Kaynakları, Satış ve Pazarlama, Bakım ve Onarım, Halkla İlişkiler, gibi) bizzat yerine getirme zamanına sahip değildir. 

Yukarıda değindiğimiz iki temel nedenle, yöneticiler, sorumluluklarında bulunan fonksiyonel yetkileri işletmelerde görevli diğer kişilere kısmen veya tamamen delege etmek durumundadırlar. Thoeodore Roosevelt\`in bu konu ile ilgili bir sözünü sizlerle paylaşmak istiyorum: “En üstün yönetici, işlerini en iyi şekilde yapacak nitelikteki kişilere görev verip, görevlerini yaparlarken onların işlerine burnunu sokmaktan kendini alıkoyabilen kişidir.” 

Hal böyle olmakla birlikte, eğitim, kültür, bilgi, görgü, zeka düzeyi açılarından seçkin konumda olanlar dahil, birçok yöneticinin, delegasyon (yetki devri / görevlendirme) konularında ciddi hatalar yaptıkları sıkça görülmektedir. 

Delegasyon konusunda yapılan hatalar, gerek işletme, gerek yöneticinin kendisi ve gerekse işletmede çalışan diğer kişiler açısından, tedavisi mümkün olmayan (ölümcül) işletme hastalıklarına neden olabilir. 

Yaptırım gücünü kötüye (delege etmemeye) kullanan yöneticilerde görülen ortak özellikler aşağıda özet olarak sıralanmıştır; 
1. Konrolu tamamiyle elinde bulundurma arzusu 
2. Başkalarının çuvallamalarından zevk alma 
3. Aşırı saygı görme isteği, kibir 
4. Kendini daima haklı görme ve israrcılık 
5. Aşırı ve/veya gereksiz iltifat 
6. Moral bozma 
7. Aşırı güvensizlik 
8. Kısıtlı sosyal çevre 
9. Rakip istememe 
10. Kolaylıkla insan harcama 
11. İtirazdan hoşlanmama 
12. Başkalarının meslek hayatları ile oynama 
13. Taraf tutma 
14. Adaletsiz tutum ve davranışlar 
15. Tutarsız karar ve uygulamalar 
16. Personel içinden casus (ispiyoncu) edinme (en tehlikelisidir ve çok görülür) 

Bilindiği üzere, delegasyon yetki veya görev devri demektir. Yönetici her işi kendi yapmaya kalktığı takdirde ast\`ı o işi yeterince öğrenemeyecek ve dolayısı ile o iş ile ilgili sorunları göremeyecek ve geliştirici önerilerde bulunamayacaktır. Dolayısı ile, işletmelerinin, kendilerinin ve astlarının sağlığı açısından tüm yöneticiler yetki ve görevleri etkinlikle delege edebilmelidirler, etmelidirler. 

Çok sevdiğim bir anonim öyküyü yazmak ve hatırlatmak bence bu konunun en güzel açıklaması olacaktır. Alttaki yazıyı kopyalayıp duvarınıza asabilirsiniz.

Öykümüz HERKES, BİRİSİ, HERHANGİ BİRİ, HİÇ KİMSE adlı dört kişi hakkında 

Yapılması gereken önemli bir iş vardı ve HERKES, BİRİSİ’ nin bu işi yapacağından emindi. 
Gerçi, işi HERHANGİ BİRİ de yapabilirdi, ama HİÇ KİMSE yapmadı. 
BİRİSİ buna çok kızdı, çünkü iş HERKES’ in işiydi. 
HERKES, HERHANGİ BİRİ’ nin bu işi yapabileceğini düşünüyordu ama HİÇ KİMSE, HERKES’ in yapamayacağının farkında değildi. 
Sonunda HERHANGİ BİRİ’ nin yapabileceği bir işi HİÇ KİMSE yapmadığı için HERKES, BİRİSİ’Nİ suçladı. 

İşte delege (yetkilendirme) etmemenin ve delege edememenin en güzel açıklaması herhangi bir iş’de olabiliyor. Siz siz olun, Delege ediniz, Yetkilendiriniz ve Sağlıcakla kalınız. 
Teşekkürler Aydın Hocam.
Ahmet Cem Yenal