Sayfalar

Translate

16 Temmuz 2012 Pazartesi

FARE YÜREKLİLER KAPLAN POSTLULAR

Bilgeye öğrencileri "iki sorumuz var" dedi. Bilge "sorun" dedi. Öğrencileri birinci soruyu sordu: "İnsanoğlunun hangi davranışları sizi çok şaşırtır?“ Bilge "hepsi" dedi ve sıraladı: "Çocukluktan sıkılırlar, büyümek için acele ederler ama büyüdükçe de çocukluklarını özlerler.Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler, sonra sağlıklarını geri almak için kazandıkları paraları verirler.Yarınlarından endişe ederken bugünü hep unuturlar, dolayısıyla ne bugünü ne de yarını yaşarlar.Hiç ölmeyecek gibi davranırlar ama hiç yaşamamış gibi ölürler..." Öğrenciler ikinci soruyu sordu: "Peki siz ne öneriyorsunuz?“ Bilge düşünmeden cevap verdi: "Kimseye kendinizi sevdirmeye kalkmayın. Yapmanız gereken tek şey, kendinizi sevilmeye bırakmaktır... İkincisi: Hayatta en çok şeye sahip olmak asıl zenginlik değildir; asıl zenginlik, en az şeye ihtiyaç duymaktır...“ Bir Hint masalının kahramanı küçük bir faredir... Bu fare kedilerden öylesine korkmakta, öylesine korkmaktadır ki her hareketini büyük bir endişe içinde yapmakta, hiçbir zaman kendisini güvende hissetmemektedir. Günün birinde bir büyücü bu fareye çok acır ve onu bir kediye dönüştürür.Fare, kedi olduğu için bir an bile mutlu olamaz, çünkü bu kez de köpeklerden ölesiye korkmaktadır.Büyücü başladığı iyiliği devam ettirir ve fareyi kaplana dönüştürür.Ama kaplan olan fare yine mutlu değildir, bu kez de avcılardan çok korkmaktadır. Büyücü en sonunda sıkılır ve fareyi tekrar fare yapar: "Sende sadece bir fare yüreği var, dış görünüşün ne kadar değişirse değişsin yüreğin aynı korkak yürek. Onun için ben bile sana yardım edemiyorum, en iyisi ilk halinde kalmandır...