Sayfalar

Translate

9 Temmuz 2012 Pazartesi

USTA’ nın SIRRI…

Bir müddettir yazmaya ara vermiştim. Ancak kalemden damlayan mürekkep, “madem gerçekleri ilmi olarak anlatamıyorsun sen de mizahi açıdan karala da mürekkebim boşa gitmesin” dedi kalem… Beni üzen, biz dinozorları çevrelerinde istemeyen bazı genç kardeşlerimizin yazıları olmuştu geçmişte. Tabii ki kızmak olmaz, onlara da hak vermek. Heyecan ve adrenalin gençken daha lezzetli oluyor. Bizlerde yaşadık zamanında, bizler de isyan ettik zaman zaman önümüzdeki büyüklerimize. Çok zamanda tenkit ettik, “bu adam bu işi bilmiyor, ben olsam şöyle yapardım” diye mangalda kül bırakmazdık. Hanya’yı Konya’yı gördük tabi. Parti başkanı gibi koltuğumuz, mevkiimiz bir tarafımıza yapışmaz ve de yapışamaz. Bizlerin görevi tecrübelerimizi tüm anlamda paylaşarak arkadan gelen gençlerin önünü açmak ve onları layık olduğu yerlere gelmelerini sağlamak. Eğer bunları sağlayabildikse ne mutlu bizlere. Zaten beni bu saatten sonra bana dünyanın en iyi otelini gökten zembille indirip “hadi gel müdürlük yap” desen, “kusura bakma hayırlı” işler derim. Bundan sonra eğitimci veya koordinasyon anlamında görev alabilirsek ne mutlu bizlere. Gelelim şu Usta’nı hikâyesine. Bu hikâyeyi dikkatle okuyup içinize sindirebilirseniz ne mutlu sizlere. Usta’ya başarısının sırrını sormuşlar - İki kelime, demiş. - DOĞRU KARARLAR. Hepimizden farklı olarak, sürekli doğru kararları nasıl alabildiğini sormuşlar. - Tek kelime, demiş. - TECRÜBE. İyi de kardeşim, bu tecrübe denen şeyin sırrı neymiş? Usta derin bir iç geçirmiş ve şöyle demiş, - YANLIŞ KARARLAR Hepinize, yanlış verdiğiniz kararlarınızla kazandığınız tecrübeler ışığında mutlaka doğru kararları vereceğinizden emin olmanızı dilerim. Tüm Turizmci kardeşlerime başarılar diler, sevgiyle mesleğinizde ilerlemeyi ve her daim başarılı olmanızı temenni ederim. Saygılarımla Ahmet Cem Yenal Bodrum