Sayfalar

Translate

16 Temmuz 2012 Pazartesi

İyi yazmak için çok okumak gerekir

Türkiye'de az sayıda da olsa çok ciddi kitap okuyan kimselerin bulunduğu da bir gerçek. Esasen okumak bir yönüyle bir kültür ve tiryakilik meselesidir. Meselâ, çantada sürekli kitap taşıma, durakta beklerken okuma, arabaya binerken okuma, hatta arabayı kullanan kişinin bile eğer onda da bir merak varsa bazı şeyleri bantlara okutturup seyahat esnasında banttan dinleme hep okuma kültürü ile alakalıdır. Şu da unutulmamalıdır ki, bizim insanımız büyük çoğunluğu itibarıyla okuma fakiri ve düşünce özürlüdür. Yazar olmayı düşünen bir insanın mutlaka çok yazması gerekmektedir. İstidadı olan da olmayan da elinden geldiğince bir şeyler yazmalıdır. Zira istidat varsa, ancak yazmak suretiyle ortaya çıkar. İnsan yazmayınca istidadının da var olup olmadığı belli olmayabilir. Hatta kanaat-ı âcizânemce, insan her alanda bir şeyler yazmalı ve tashihe de açık olmalıdır. Bence bu işe gönül verenler roman, tiyatro veya küçük oyunlar türünden eserler yazmayı bile denemelidirler. İleride o işi devam ettirmeseler de mutlaka yazmalıdırlar. İyi yazmanın ya da yazabilmenin yolu değişik şeyler okumaktan geçer. Okunan eserler, bazen birbirine yakın, bazen de birbirine zıt şeyleri çağrıştırır: Sheaksper okuma insana, Jonben'i çağrıştırır; Nedim'i okumak da Baki'yi hatıra getirebilir. Önemli olan eli alışıncaya kadar yazmaktır. Daha sonra yazılan şeyleri yırtıp atmakta bir zarar yoktur. Ömer Nasuhi Hoca'nın birkaç roman yazdığı ve sonra yırtıp attığı söylenir. Bir kitabın, ondan bazı şeyler çıkarıp yazabileceğimiz mülahazasıyla okunması çok iyi olur. O kitabın içinde önemli noktaları, önemli yerleri çizmek veya derkenar yapmak yahut bir hâşiye koyarak belirtmek ve sonra bir kere daha gözden geçirmek çok faydalıdır. Anlaşılması zor ve ciddi olan ağır eserleri ise üç veya beş defa okumak az sayılır. Ben bunu bir ifrat olarak görmüyorum. İnsan bir eseri her okuyuşunda aklına geleni derkenar etmelidir. Eğer gerekiyorsa veya isterse o istikamette bir şeyler de karalayabilir. Yazmanın önemli yanlarından bir diğeri de, eseri yazdıktan sonra ifadesinden, üslûbundan o türlü düşünceleri takdim keyfiyetinden alın da muhteva zenginliğine kadar, kemal-i dikkatle bir fikrî eseri okuyor gibi birkaç defa okumaktır. İnsan, tıpkı bir şiiri tashih ediyor ve onu gerçek yörüngesine oturtuyor, şiiriyetiyle onu buluşturuyor gibi beş on defa onu tenkitçi gözüyle okumalıdır. İnsanoğlu hatalarla mâlul olduğundan ve söylediği sözlerin pek çoğunun uzun zaman hacâletini yaşadığından, bu hataların en asgarî seviyeye indirilmesi herhalde çok önemli olsa gerek. ÖZETLE 1- Her okuduğunu anlayamayacak seviyede olan kimselerin, öncelikle anlayabilecekleri bir kitaptan veya herhangi bir kitabın rahat anlaşılabilen bölümlerinden başlaması isabetli olur. 2- İstifadenin azami seviyede olması için kitap okumanın vakti de çok önemlidir. İnsan dinç iken kitap okumalı. Sabah kalktığı zaman veya kaylûleden sonra kitap okumanın istifadeli olduğunu gördüm. 3- Okumak bir kültür ve tiryakilik meselesidir. Çantada sürekli kitap taşıma, durakta beklerken, araç içindeyken kitap okuma, okuma kültürü ile alakalıdır. Maalesef insanımızın çoğu okuma fakiridir