22 Temmuz 2012 Pazar
OLMAK MI DEĞİŞİM Mİ?
Olmak ya da olmamak” cümlesini hepimiz biliyoruz.Böyle bir sorunla karşı karşıya kalmak veya böyle
sorgulamak gerekir mi idi? Bilinmez.
Ne olmak istediğinize karar verdikten sonra olmaya başlamak, sonra olmak daha sonra ise yeniden karar
vererek başka şeyler olmaya devam etmek yorucu bir şey olsa gerek. Başbakan olmak, iktisatçı olmak, şoför
olmak, kaptan olmak, şirket sahibi olmak ve daha binlercesi. Çok şey olunabileceği anlaşılıyor yukarıdaki
örneklerden.Olmak için sarfedilen çabalarda harcanan zamanla birlikte bazen kan,bazen ter,bazen gözyaşıda
dökülüyor bize önerilen modeller için.
Olmak dışında neler olabilir. Başka bir seçenek var mı idi acaba? sorgulayabilirsek. Var diye düşünüyorum.
Kaynaklarımızı kullanabilmek seçeneği gözümüzün tam önünde duruyor. Görmek gerek ve bakmak gerek,
duymak gerek, dokunmak, koklamak ve tatmak gerek. Bunu yapabilmek için öncelikle değişmemiz gerekiyor
kendi kararımızla, ve isteyerek değişmemiz gerekiyor. Değişmeden, bu güne kadar kullandığımız modeli
ya da modelleri değiştirmeden olduğumuzda, olunan olanı yönetmeye başlayacaktır.
Gelişimin başlayabilmesi için değişim gerekiyor. Değişimin yaptıklarımız ve yapamadıklarımızı ifade eden
“inançlar” seviyesinde, hayata karşı tavrımızı içeren “kişilik” seviyesinde, kendi değerimizi de içine alan
“kimlik” seviyesinde yapılması, daha net ve açık olarak bu alanlarda varolan virüslerin temizlenmesi ve
bunların istenen şekilde ve yeniden kişi tarafından doldurulması gerekmektedir.